İhbar Tazminatında Faiz ve Zamanaşımı | Avukat Muhammet Akdemir
İhbar Tazminatında Faiz ve Zamanaşımı
İhbar Tazminatında Faiz Uygulaması
İş hukuku uygulamalarında, işçi ve işveren arasındaki ihbar tazminatı ödemeleri genellikle yargı süreçlerinin uzun sürmesi ve tarafların ödeme güçlükleri nedeniyle gecikmeli olarak gerçekleşmektedir. Bu durum, ihbar tazminatına faiz uygulanması konusunu önemli hale getirmektedir.
Kıdem tazminatından farklı olarak, ihbar tazminatında özel bir faiz düzenlemesi bulunmamaktadır. Bu nedenle, ödenmesi geciken ihbar tazminatına uygulanacak faiz oranı genel hukuk kuralları çerçevesinde belirlenir. Aksine bir sözleşme hükmü yoksa, ihbar tazminatına yasal faiz uygulanmaktadır.
Yargıtay içtihatları da bu yönde olup, ihbar tazminatına hükmedilecek faizin yasal faiz olduğunu kabul etmektedir. Bununla birlikte, sözleşme özgürlüğü ilkesi gereğince tarafların bireysel veya toplu iş sözleşmeleriyle yasal faizin altında olmamak kaydıyla farklı faiz oranları kararlaştırabilecekleri ve bu durumda anlaşılan faiz oranının uygulanacağı belirtilmektedir.
Faiz Yürütülmesinin Şartları
İhbar tazminatına faiz yürütülebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, ihbar tazminatı alacaklısı dava açmadan önce borçluya karşı ihtar yöneltebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca yapılan bu ihtar, açık olmalı ve borç miktarını da içermelidir. İhtar için herhangi bir şekil şartı bulunmamaktadır.
Eğer alacaklı, borçluyu dava tarihinden önce ihtar etmemişse, bu süre için faiz talep edemez. Ancak sözleşme özgürlüğü ilkesi gereği, taraflar bireysel ya da toplu iş sözleşmesiyle usulsüz fesih halinde ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşebileceğini kararlaştırabilirler.
İhbar tazminatı alacaklısı ihtar çekmeden doğrudan dava yoluna gitmişse, faiz tarihi dava tarihi olacaktır. Dava kısmi alacak davası olarak açılmışsa, harca esas değer tutarındaki miktara davanın açıldığı tarihten itibaren faiz uygulanır, kalan kısmın faiz başlangıcı ise ıslah tarihidir.
İhbar Tazminatında Zamanaşımı Süresi
25 Ekim 2017 Öncesi Durum
25 Ekim 2017 tarihinden önce ne İş Kanunu'nda ne de Türk Borçlar Kanunu'nda ihbar tazminatında zamanaşımına ilişkin özel bir hüküm yer almıyordu. Bu nedenle, ihbar tazminatı alacağı Türk Borçlar Kanunu'ndaki genel hüküm uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabiydi.
Yargıtay kararlarında da ihbar tazminatına İş Kanunu'nun 32. maddesinin 8. fıkrasında yer alan ücret alacaklarına ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı belirtilmekteydi. Bunun gerekçesi, ihbar tazminatının söz konusu hükümde yer alan şekilde bir ücret olarak kabul edilemeyeceği idi.
25 Ekim 2017 Sonrası Değişiklik
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 15. maddesi ile getirilen 4857 Sayılı İş Kanunu'na ek 3. maddesi bu konuya açıklık getirmiştir. İlgili hüküm uyarınca, iş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat bakımından 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 149. maddesi uyarınca zamanaşımı borcun muaccel olduğu tarihten başlayacağından, ihbar tazminatına ilişkin zamanaşımı süresinin başlangıcı hususunda işçinin veya işverenin usulsüz feshi gerçekleştirdiği an esas alınır.
Geçiş Hükümlerinin Uygulanması
İş Kanunu'nda getirilen bu değişiklik, İş Kanunu'nun geçici 8. maddesi uyarınca 7036 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 25.10.2017 tarihinden sonraki ihbar tazminatı alacaklarını etkilemektedir. Bu tarihten önce gerçekleştirilen usulsüz fesihlerde ihbar tazminatına ilişkin zamanaşımı süresi için 10 yıl uygulanmaya devam etmektedir.
Bu düzenleme, iş hukuku uygulamalarında önemli bir değişiklik yaratmış ve ihbar tazminatı alacaklarının daha kısa sürede zamanaşımına uğraması sonucunu doğurmuştur. Dolayısıyla, ihbar tazminatı alacaklılarının haklarını korumak için bu sürelere dikkat etmeleri büyük önem taşımaktadır.
Akdemir Hukuk Bürosu
Daha detaylı bilgi almak ve hukuki danışmanlık için İstanbul Kartal/Soğanlık'ta bulunan Akdemir Hukuk Bürosu'nu ziyaret edebilir veya 0 505 589 86 36 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. İş Hukuku alanında uzman büromuz, sizlere hukuki destek sağlamaya hazırdır.
Avukat Muhammet Akdemir Kimdir?
- Akdemir Hukuk Bürosu kurucumuz Muhammet Akdemir Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
- 2011 yılında Patent Vekili Ruhsatnamesi almıştır.
- 2013 yılında Avukatlık Ruhsatnamesini almıştır.
- Aynı yıl Iğdır Ticaret İl Müdürlüğünde Tüketici hakem heyetinde raportör olarak göreve başlamıştır.
- 2014 Yılında Ticaret Bakanlığı merkez kadrosunda Avukat olarak atanmıştır.
- 2 yıllık Kurum Avukatlığı görevinden sonra 2016 yılında Hakim Stajyer olarak İstanbul Anadolu Adliyesinde görev yapmıştır.
- 2017 yılından beri serbest Avukatlık yapmaktadır.