Yargıtay'ın Araç Değer Kaybı Tazminat Davası Bozma Gerekçeleri
Yargıtay'ın Bozduğu Araç Değer Kaybı Tazminat Davası Örnekleri
Araç değer kaybı tazminat davaları, Türk hukuk sisteminde sıkça karşılaşılan ve Yargıtay'ın titizlikle incelediği dava türlerinden biridir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, bu konudaki kararlarında belirli standartlar koyarak, yerel mahkemelerin bu standartlara uygun karar vermesini sağlamaya çalışmaktadır. Bu makalede, Yargıtay'ın araç değer kaybı tazminat davalarında bozma kararı verdiği temel eksiklikleri ve bunların hukuki gerekçelerini inceleyeceğiz.
Yetersiz ve Denetime Elverişsiz Bilirkişi Raporları
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin en sık bozma sebebi yaptığı durumlardan biri, oransal hesaplar yapan, genel değerlendirmeler içeren veya denetime elverişli olmayan bilirkişi raporlarıdır. Mahkeme, değer kaybı hesaplamasının belirli bir metodolojiye dayalı olarak yapılmasını şart koşmaktadır.
Değer kaybı hesaplamasının doğru yöntemi, aracın olay tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değeri ile aracın gerekli onarımları yapıldıktan sonraki piyasa değeri arasındaki fark olarak belirlenmelidir. Bu hesaplama yapılırken aracın kilometresi, modeli, kullanım tarzı ve önceden hasarlı olup olmadığı gibi faktörler mutlaka göz önünde tutulmalıdır.
Yargıtay'ın 2016/6051 E., 2016/7499 K. sayılı kararında vurguladığı üzere, bu yönteme göre belirlenmemiş değer kaybı hesaplamaları hüküm kurmaya elverişli kabul edilmemektedir. Mahkemeler, bilirkişi raporlarının bu teknik kriterleri karşılamasını ve denetime açık olmasını sağlamalıdır.
Hasar Dosyasının Dosyada Bulunmaması
Dava sürecinde karşılaşılan önemli eksikliklerden biri de hasar dosyasının dava dosyası içerisinde bulunmamasıdır. Yargıtay, bu durumu ciddi bir usul eksikliği olarak değerlendirmekte ve bozma sebebi yapmaktadır.
Kasko sigorta şirketinden alınacak hasar dosyası, davaya konu trafik kazasının objektif bir şekilde değerlendirilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu dosya olmadan yapılan inceleme eksik inceleme olarak kabul edilmekte ve mahkemenin bu dosyayı ilgili yerden getirttikten sonra aynı bilirkişi heyetinden yeniden rapor alması gerekmektedir.
Bilirkişi Raporları Arasındaki Çelişkilerin Giderilmemesi
Değer kaybı hesaplamaları veya kusur oranları arasında çelişki bulunması durumunda, bu çelişkilerin uzman bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile giderilmesi zorunludur. Yargıtay, çelişkilerin çözülmeden karar verilmesini kabul etmemektedir.
Genel bir değerlendirme ile değer kaybının tespit edildiği bilirkişi raporlarına dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemeler, bu durumda İTÜ Kürsüsü veya ilgili Genel Müdürlük Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor almalıdır.
Sigortacı Eksper Raporu ile Bilirkişi Raporu Arasındaki Fahiş Farklar
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin dikkat çektiği önemli bir husus da sigortacı eksper raporu ile mahkeme bilirkişi raporu arasındaki fahiş farklardır. Davalı sigortacının aldığı eksper raporunda hesaplanan hasarlı parça bedelleri ve işçilik giderleri ile mahkeme bilirkişi raporundaki hesaplamalar arasında büyük farklar olması durumunda, bu farkın neden kaynaklandığının açıklanması gerekmektedir.
2016/6676 E. 2016/7947 K. sayılı kararda belirtildiği üzere, eksper raporundaki belirlemelerin irdelenmediği ve fahiş farkın gerekçelendirilmediği durumlar eksik inceleme olarak kabul edilmektedir. Mahkemeler, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi veya bilirkişi heyetinden eksper raporu ile saptanan parça ve işçilik bedellerini de irdeleyen, çelişkileri gideren rapor almalıdır.
Tek Taraflı Delil Tespitinin Hükme Esas Alınması
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 2016/1770 E., 2016/11348 K. sayılı kararında vurguladığı önemli bir husus, davalının açık ve örtülü muvafakati olmadıkça tek taraflı delil tespitinin hükme esas alınamayacağıdır.
Dava öncesi yapılan delil tespitine itiraz süreye bağlı değildir ve davalı asıl dava açıldığında da bu tespite itiraz edebilir. Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen bilirkişi raporu, davalılar tarafından kabul edilmediği takdirde hüküm için yeterli değildir. Bu durumda mahkemece ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur.
Konusunda Uzman Olmayan Bilirkişiden Rapor Alınması
Yargıtay'ın bozma sebebi yaptığı son önemli husus ise değer kaybının tespitinde konusunda uzman olmayan bilirkişiden rapor alınmasıdır. Özellikle avukat hesap bilirkişisinden alınan raporlara dayanılarak hüküm kurulması, teknik uzmanlık gerektiren bu konuda yeterli görülmemektedir.
İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makine mühendisi) veya bilirkişi kurulundan rapor alınması gerekmektedir. Konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan rapora dayanılarak verilen kararlar eksik inceleme olarak değerlendirilmekte ve bozma sebebi yapılmaktadır.
Bu örnekler, araç değer kaybı tazminat davalarında dikkat edilmesi gereken temel hususları göstermektedir. Yargıtay'ın belirlediği bu standartlar, hem hukuki güvenlik hem de adil yargılanma ilkesinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.
Yargıtay'ın Bozduğu Araç Değer Kaybı Tazminat Davası Örnek Kararı:
17. Hukuk Dairesi
2014/5443 E., 2014/4734 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12/11/2013
NUMARASI: 2013/140-2013/564
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkiline ait park halindeki iki araca, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, araçlardaki hasarın ve tamir süresince meydana gelecek kazanç kaybının mahkeme aracılığıyla tespit edildiğini belirterek kazanç kaybı ve değer kaybı zararı olarak 9.500,00 TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 3.540,00 TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle oluşan değer kaybı ve kazanç kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece alınan 08/07/2013 tarihli bilirkişi raporunda, ..... plakalı araçta 437,25 TL değer kaybının oluştuğu, bu aracın hasarlanması nedeniyle 700,00 TL kazanç kaybının olduğu, ........... plakalı araçta ise 1.162,30 TL değer kaybının oluştuğu, bu aracın hasarlanması nedeniyle 1.200,00 TL kazanç kaybının olduğu belirtilmiştir.
İtiraz üzerine alınan 21/10/2013 tarihli bilirkişi raporunda ise, . plakalı araç için 850,00 TL değer kaybı ile 350,00 TL kazanç kaybı, ...............plakalı araç için 490,00 TL değer kaybı ile 1.850,00 TL kazanç kaybı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporları arasında, değer kaybı ve kazanç kaybı miktarları yönünden açık bir çelişki vardır. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, Karayolları Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi kurulundan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Akdemir Hukuk Bürosu
Daha detaylı bilgi almak ve hukuki danışmanlık için İstanbul Kartal/Soğanlık'ta bulunan Akdemir Hukuk Bürosu'nu ziyaret edebilir veya 0 505 589 86 36 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. Araç Değer Kaybı davalarında alanında uzman büromuz, sizlere hukuki destek sağlamaya hazırdır.
Avukat Muhammet Akdemir Kimdir?
- Akdemir Hukuk Bürosu kurucumuz Muhammet Akdemir Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
- 2011 yılında Patent Vekili Ruhsatnamesi almıştır.
- 2013 yılında Avukatlık Ruhsatnamesini almıştır.
- Aynı yıl Iğdır Ticaret İl Müdürlüğünde Tüketici hakem heyetinde raportör olarak göreve başlamıştır.
- 2014 Yılında Ticaret Bakanlığı merkez kadrosunda Avukat olarak atanmıştır.
- 2 yıllık Kurum Avukatlığı görevinden sonra 2016 yılında Hakim Stajyer olarak İstanbul Anadolu Adliyesinde görev yapmıştır.
- 2017 yılından beri serbest Avukatlık yapmaktadır.