Araç Değer Kaybı Talebinde Kusur Nasıl Değerlendirilir?
Araç Değer Kaybı Talebinde Kusur Nasıl Değerlendirilir?
Trafik kazalarında araç değer kaybı taleplerinin değerlendirilmesinde kusur oranının belirlenmesi kritik bir öneme sahiptir. Bu değerlendirme süreci, hem hukuki sorumluluğun tespiti hem de tazminat miktarının belirlenmesi açısından temel bir unsurdur.
HUKUKI ÇERÇEVE VE TEMEL İLKELER
6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince, "kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür." Bu hüküm, araç değer kaybı taleplerinin temel hukuki dayanağını oluşturmaktadır.
Kusur ispat yükü konusunda Kanun'un 50. maddesi açık hüküm içermektedir: "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır." Bu düzenleme, değer kaybı talebinde bulunan tarafın kusuru ispat etme zorunluluğunu ortaya koymaktadır.
KUSUR ORANININ TAZMİNATA ETKİSİ
Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi, hâkimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceğini hükme bağlamıştır. Bu düzenleme, kusur oranının tazminat miktarına doğrudan etkisini kanuni güvence altına almaktadır.
Birlikte kusur durumlarında ise 52. madde devreye girmektedir. Zarar görenin zararın doğmasında veya artmasında etkili olması halinde, hâkim tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA KUSUR DEĞERLENDİRMESİ
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2015/18030 E., 2016/5795 K. sayılı kararında, kusur oranının belirlenmesinde objektif kriterlerin uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, "hangi araç sürücüsünün kusurlu olduğu belirlenemiyor ise, tarafların kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek zararın yarı yarıya paylaştırılması gerektiği" ifade edilmiştir.
TRAMER SİSTEMİ VE KUSUR DAĞILIMI
2918 sayılı KTK'nin 81. maddesi kapsamında, Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) tarafından yapılan kaza tespit tutanağı uygulamasında kusur dağılımı gerçekleştirilmektedir. Ancak bu sistem, sigorta şirketleri arasında sadece %0, %50 ve %100 oranları üzerinden çalışmaktadır.
KUSUR ORANINA GÖRE TALEBİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Kusursuz veya Kısmı Kusurlu Durumlar
Araç değer kaybı zararının talep edilebilmesi için, talep eden kişinin kusursuz olması veya tam kusurlu olmaması gerekmektedir. Kısmı kusur durumlarında, kusur oranına göre karşı taraftan veya onun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMMS) sigorta şirketinden zarar talep edilebilir.
Tam Kusur Durumu
Sürücü tam kusurlu olduğunda, araçta değer kaybı meydana gelse dahi bu zarar karşı taraftan veya sigortacısından talep edilemez. Ayrıca tam kusurlu taraf, kendi ZMMS veya kasko poliçesinden de değer kaybı zararını talep edemez.
Bu durumun nedeni:
- ZMMS'nin üçüncü kişilere verilen zararları teminat altına alması
- Kasko sigortasının açıkça teminat almadığı durumlarda Yargıtay kararları gereği değer kaybından sorumlu olmadığının kabulü
BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ VE KUSUR TESPİTİ
Tahkim veya adli yargı sürecinde tarafların kusur oranlarına itiraz etmeleri halinde, dosya bilirkişiye tevdi edilir. Bu inceleme, trafik kuralları ihlalleri, sürücü davranışları ve kaza dinamiklerinin objektif bir şekilde değerlendirilmesini sağlamaktadır.
ÖZEL DURUMLAR
Tek Taraflı Kazalar
Tek taraflı kaza neticesinde meydana gelen değer kaybı zararları, kasko poliçesinin teminatı kapsamında bulunmadığı için sigorta şirketlerinden talep edilememektedir.
Filo Kiralama Şirketleri
Filo kiralama şirketlerine ait araçlarda meydana gelen kazalarda, kiralama şirketine ait araç sürücüsü kusurlu ise, şirketler kira sözleşmesi hükümlerine dayanarak sürücünün kusuru oranında değer kaybı zararını talep edebilirler.
SONUÇ
Araç değer kaybı taleplerinde kusur değerlendirmesi, hem hukuki sorumluluğun tespiti hem de tazminat miktarının belirlenmesi açısından kritik bir unsurdur. Bu süreçte, Borçlar Kanunu hükümleri, Yargıtay içtihatları ve objektif bilirkişi raporları ışığında adil ve hukuka uygun bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Kusur oranının doğru tespiti, tarafların haklarının korunması ve adaletin sağlanması açısından vazgeçilmez bir gerekliliktir.
Örnek Yargıtay Kararı:
17. Hukuk Dairesi
2016/7288 E., 2017/533 K.
(...)
Mahkemece, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sürücü ...'in %75 asli kusurlu olduğu, davacı aracın sürücüsünün %25 tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, davacının aracının Renault Megane 2 marka, 2007 model otomobil olduğu, araçta ön tampon, sol ön çamurluk, ön farlar, ön panel ve sol ön davlumbaz ve bu kısımlara bağlı muhteviyat kısımlarında değişim ve buna bağlı kaporta işçilikleri olduğunun tespit edildiği, aracın yaşı ve daha önceden iki adet hasar kaybının da göz önüne alındığı piyasa değerinin 25.000 TL civarı olduğu, değer kaybının da %8 olacağı, buna göre 2000 TL olduğu, davalının %75 kusurlu olması sebebiyle 1500 TL'den sorumlu olduğunun tespit edildiği, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/263 D. İş sayılı dosyasında yapılan 448,85 TL masrafın davalı ...'in kusur oranında indirimi ile 366,64 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 10.12.2013 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında "... bu kazanın oluşumunda sürücü ...'in KTK 53/1-a sağa dönüş kurallarına riayet etmemek kuralını ihlal ettiği, diğer sürücü ...'ın ise herhangi bir kural ihlalinin olmadığı kanaatine varılmıştır" şeklinde tutanak tutulduğu görülmüştür.
Mahkemece, kusur oranlarının belirlenmesi için Trafik Bilirkişi ve Makine Mühendisi tarafından hazırlanan 09.12.2015 tarihli raporda davalı ...'in %75, davacının aracını kullanan ...'ın ise %25 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece, Trafik Bilirkişi ve Makine Mühendisi tarafından hazırlanan 09.12.2015 tarihli raporunda belirtilen kusur oranlarına göre karar verilmiştir. Kusur durumlarına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, İTÜ'den seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
(...)
Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Akdemir Hukuk Bürosu
Daha detaylı bilgi almak ve hukuki danışmanlık için İstanbul Kartal/Soğanlık'ta bulunan Akdemir Hukuk Bürosu'nu ziyaret edebilir veya 0 505 589 86 36 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. Araç Değer Kaybı alanında uzman büromuz, sizlere hukuki destek sağlamaya hazırdır.
Avukat Muhammet Akdemir Kimdir?
- Akdemir Hukuk Bürosu kurucumuz Muhammet Akdemir Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
- 2011 yılında Patent Vekili Ruhsatnamesi almıştır.
- 2013 yılında Avukatlık Ruhsatnamesini almıştır.
- Aynı yıl Iğdır Ticaret İl Müdürlüğünde Tüketici hakem heyetinde raportör olarak göreve başlamıştır.
- 2014 Yılında Ticaret Bakanlığı merkez kadrosunda Avukat olarak atanmıştır.
- 2 yıllık Kurum Avukatlığı görevinden sonra 2016 yılında Hakim Stajyer olarak İstanbul Anadolu Adliyesinde görev yapmıştır.
- 2017 yılından beri serbest Avukatlık yapmaktadır.