Kaçınılmazlık Sonucu Meydana Gelen İş Kazası - Av. Muhammet Akdemir
İş Kazalarının Genel Çerçevesi
Günlük hayatımızda iş kazası haberlerini sıkça duyarız. Türkiye'de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin raporuna göre, sadece 2024 yılının ilk altı ayında en az 878 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiş, bu da günde ortalama en az 5 işçinin ölümü anlamına gelmektedir. Bu rakamlar sadece tespit edilebilenler olup, gerçek sayının yüksek olduğu belirtilmektedir. Bu veriler, konunun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne sermektedir.
Peki bu kadar çok iş kazası neden oluyor? En yaygın neden, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymamasıdır. Ancak bazen öyle durumlar olur ki, işveren elinden gelen her türlü önlemi almıştır, mevzuata harfiyen uymuştur, ama yine de kaza olmuştur. İşte bu noktada "kaçınılmazlık" kavramı devreye girer.
Dikkat edilmesi gereken nokta: Kaçınılmazlık, işverenin sorumluluktan tamamen kurtulması anlamına gelmez. Aksine, adil bir sorumluluk paylaşımı yapılmasını sağlar.
Kaçınılmazlık Kavramının Önemi
Kaçınılmazlık ilkesi, Türk hukukunda 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Maddeye göre "işverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır".
Bu ilkenin arkasındaki temel mantık şudur: Tamamen önlenemez durumların tüm yükünü sadece işçiye ya da sadece işverene yüklemek adalet ve hakkaniyet ilkelerine aykırıdır. Bu durumda her iki taraf da beklenmeyen olayın sonuçlarına katlanmalıdır.
Makale Kapsamı
Bu makalede, kaçınılmazlık konusunu ele alacağız. Önce temel kavramları öğrenecek, sonra Yargıtay kararları ışığında uygulamada nasıl değerlendirildiğini göreceğiz. Amacımız, bu karmaşık görünen konuyu herkesin anlayabileceği şekilde açıklamaktır.
İş Kazası Kavramı ve Yasal Çerçeve
Sosyal Güvenlik Hukuku Açısından İş Kazası
5510 sayılı Kanun'a göre iş kazası, işçinin belirli hal ve durumlardan birinde bulunması sırasında meydana gelen ve "sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olay" olarak tanımlanır.
Bu tanım oldukça geniştir. Örneğin:
- İşçinin işyerinde kalp krizi geçirmesi
- İş yerinde merdivenden düşmesi
- İş seyahatinde geçirdiği kaza
- Hatta işe gidip gelirken geçirdiği kaza
Hepsi iş kazası sayılabilir.
Dikkat edilmesi gereken nokta: Bu geniş tanımın amacı, işçileri maksimum düzeyde korumaktır. Sosyal devlet ilkesi gereği, işçiler lehine geniş bir koruma ağı oluşturulmuştur.
Bireysel İş Hukuku Açısından İş Kazası
Bireysel iş hukuku açısından iş kazası ise daha dar bir tanıma sahiptir. Burada önemli olan, kaza ile yapılan iş arasında uygun bir illiyet bağının bulunmasıdır.
Yani şu soruya cevap aranır: "Bu kaza, işçinin yaptığı işten kaynaklandı mı?"
Eğer cevap evet ise, işverenin sorumluluğu gündeme gelir. Eğer hayır ise, sosyal güvenlik kapsamında koruma olsa da, işverenden tazminat talep edilemez.
5510 Sayılı Kanun ve İlgili Mevzuat
İşverenin sorumluluğu konusunda temel düzenleme 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesindedir:
"İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı... Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır."
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 45. maddesi ise kaçınılmazlığı şu şekilde tanımlar:
"Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez."
Kaçınılmazlık İlkesinin Tanımı ve Hukuki Temelleri
Kaçınılmazlık Kavramının Tanımı
Kaçınılmazlık en basit şekliyle şu anlama gelir: "Ne yapsan da önleyemezsin".
Yargıtay'ın verdiği tanım daha teknik:
"Kaçınılmazlık; hukuksal ve teknik anlamda; fennen önlenmesi mümkün bulunmayan başka bir anlatımla, işverence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder."
Dikkat edilmesi gereken önemli nokta: Kaçınılmazlıktan bahsedebilmek için işverenin tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olması şarttır. Eğer en küçük bir ihmal varsa, kaçınılmazlık savı kabul edilmez.
Mücbir Sebep ve Beklenmeyen Hal İlişkisi
Hukuk dünyasında uygun illiyet bağını kesen üç temel sebep vardır:
İlliyet Bağını Kesen Sebepler |
Açıklama |
Mücbir Sebep |
Dışarıdan gelen, öngörülemeyen, kaçınılmaz olaylar (deprem, savaş vb.) |
Zarar Görenin Kusuru |
İşçinin kendi hatası ile kazaya neden olması |
Üçüncü Kişinin Kusuru |
Başka birinin hatası ile kazanın meydana gelmesi |
Kaçınılmazlık, bu sebeplerin en önemlisi olan mücbir sebebin temel unsurudur.
Mücbir sebep denilince akla ilk gelen örnekler:
- Doğal afetler: Deprem, sel, kasırga
- Siyasi olaylar: Savaş, darbe, genel grev
- Ani sağlık sorunları: Kalp krizi, beyin kanaması
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'ndeki Düzenleme
Yönetmelik, kaçınılmazlık konusunda iki kritik nokta belirtir:
- "Olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar" esas alınır
- "İşveren alınması gerekli herhangi bir önlemi almamış ise" kaçınılmazlık kabul edilmez
Bu düzenleme çok önemlidir çünkü günümüz teknolojisi ile 20 yıl önceki teknoloji aynı değildir. O günün mümkün olan önlemleri esas alınır.
Öğretideki Görüşler
Hukuk öğretisinde iki temel görüş bulunmaktadır:
Birinci Görüş: Kaçınılmazlık sadece mutlak kaçınılmazlığı ifade eder. Ya vardır ya yoktur, oran söz konusu değildir.
İkinci Görüş: Kaçınılmazlık hem mutlak hem de nispi olabilir. Oransal değerlendirme yapılabilir.
Yargıtay uygulaması ikinci görüşü benimser ve oransal kaçınılmazlık kabul eder.
Kaçınılmazlık İlkesinin Unsurları
İrade Dışı Gerçekleşen Olaylar
Kaçınılmazlıktan bahsedebilmek için olayın irade dışı gerçekleşmesi gerekir. Yani kimsenin kasıtlı olarak neden olmadığı durumlar söz konusu olmalıdır.
Örnekler:
- Doğal olaylar: Yağmur, fırtına, sel
- Sağlık sorunları: Kalp krizi, epilepsi nöbeti
- Teknik arızalar: Makine arızaları, elektrik kesintisi
Dikkat: İşverenin ihmali veya dikkatsizliği sonucu oluşan durumlar kaçınılmazlık sayılmaz.
Bilimsel ve Teknik Kurallara Göre Alınacak Tüm Önlemler
Bu unsur kaçınılmazlığın kalbidir. Şu sorular sorulur:
- O dönemde hangi önlemler alınabilirdi?
- Bilim ve teknoloji ne kadar gelişmişti?
- Mevzuat neyi gerektiriyordu?
- Sektörel standartlar nelerdi?
Yargıtay'ın yakın tarihli bir kararında bu konu şöyle açıklanmıştır:
"İşverenin sigortalının periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde kalp rahatsızlığı ile ilgili bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, özlük dosyasında kalp rahatsızlığı nedeniyle alınmış bir istirahat raporunun bulunup bulunmadığı... hususlarının detaylarıyla araştırılarak kusur tespiti yapılması gerektiği..."
Objektif Değerlendirme Kriterleri
Kaçınılmazlık değerlendirmesi sübjektif değil, objektif yapılır. Bu ne demektir?
Sübjektif değerlendirme (Kabul edilmez):
- "Bu işveren küçük bir firma, bunu bilemezdi"
- "Maddi imkânları yoktu"
- "Tecrübesi azdı"
Objektif değerlendirme (Kabul edilir):
- "O tarihte hangi önlemler alınabilirdi?"
- "Bilimsel standartlar neydi?"
- "Teknik olarak ne mümkündü?"
Önlenemezlik Unsuru
En kritik unsur budur. İki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir:
- Olay önlenemez olmalı (örneğin çivinin kırılması)
- Sonuç önlenebilir olmamalı (çivinin gözüne kaçması gözlükle önlenebilirse kaçınılmazlık yok)
Dikkat edilmesi gereken nokta: Olay önlenemez olsa bile, sonuçlar önlenebilirse kaçınılmazlık yoktur.
Kaçınılmazlık Türleri ve Ayrımlar
Mutlak Kaçınılmazlık
Tanımı ve Özellikleri
Mutlak kaçınılmazlık, herkes için geçerli olan ve hiçbir şekilde önlenemeyen durumları ifade eder. Bu durumda illiyet bağı tamamen kesilir ve işveren hiç sorumlu olmaz.
Özellikler:
- Objektif (herkes için aynı)
- Mutlak (önlenemez)
- Dışarıdan gelen olaylar
- Tam sorumsuzluk
Mücbir Sebep İlişkisi
Mutlak kaçınılmazlık mücbir sebebin unsurudur. Üç koşulu birlikte taşır:
- Öngörülemezlik: O an tahmin edilemez
- Kaçınılmazlık: Hiçbir önlemle engellenemez
- Dışarıdan gelme: İşyeri dışı kaynaklı
Örnekler ve Uygulamalar
Teorik örnekler:
- Büyük deprem sırasında işyeri yıkılması
- Savaş nedeniyle fabrikaya bomba düşmesi
- Çok şiddetli fırtına ile ağaç devrilmesi
Dikkat: Bu olaylar bile her zaman mutlak kaçınılmazlık oluşturmaz. Örneğin deprem bölgesinde depreme dayanıksız bina yapılmışsa, işverenin kusuru vardır.
Nispi Kaçınılmazlık
Tanımı ve Özellikleri
Nispi kaçınılmazlık, kısmen önlenemeyen durumları ifade eder. Bu durumda oransal sorumluluk söz konusudur.
Özellikler:
- Sübjektif (o işyerine özel)
- Nispi (kısmen önlenebilir)
- İçeriden veya dışarıdan gelebilir
- Oransal sorumluluk
Beklenmeyen Hal İlişkisi
Nispi kaçınılmazlık beklenmeyen halin unsurudur. Borçlunun kusuru olmaksızın meydana gelen ve borcun ifasını engelleyen olaylardır.
İş hukuku açısından "borç", işverenin sigortalıyı gözetme yükümlülüğüdür.
Kısmi Etki ve Sorumluluk Paylaşımı
Nispi kaçınılmazlıkta sorumluluk şu şekilde paylaşılır:
- İşverenin kusuru: %X
- İşçinin kusuru: %Y
- Kaçınılmazlık: %Z
- Toplam: %100
Yargıtay örneği:
"Çatı işleri yapmak için seyyar kablo ile aldığı elektriğe bağlı matkapla delik delme çalışmaları yaptığı bir sırada, yıldırım düşmesi ile vücudundan elektrik geçmesi sonucu vefat etmesi... işverenin %50, sigortalının %25 kusurlu olduğu, %25 de kaçınılmazlık olduğuna karar verilmiştir."
İşverenin Sorumluluğu ve Kaçınılmazlık İlişkisi
İşverenin Gözetme Yükümlülüğü
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu işverene geniş yükümlülükler yükler:
Yükümlülük |
Açıklama |
Önlem alma |
Gerekli her türlü tedbiri almak |
Denetim |
Alınan önlemlerin uygulanmasını izlemek |
Eğitim |
İşçileri bilgilendirmek ve eğitmek |
Risk değerlendirmesi |
Tehlikeleri tespit etmek |
Sağlık gözetimi |
Periyodik muayeneler yaptırmak |
Dikkat edilmesi gereken nokta: İşveren sadece mevzuattaki önlemleri değil, bilim ve tekniğin gerektirdiği tüm önlemleri almakla yükümlüdür.
Kusur Sorumluluğu ve Kaçınılmazlık
İşverenin sorumluluğu kusur esasına dayanır. Yani:
- Kusur varsa → Sorumluluk var
- Kusur yoksa → Sorumluluk yok
Kaçınılmazlık ise şu şekilde etkiler:
- Mutlak kaçınılmazlık → Hiç sorumluluk yok
- Nispi kaçınılmazlık → Oransal sorumluluk
Kaçınılmazlık Durumunda Sorumluluk Dağılımı
Önemli İlke: Kaçınılmazlık durumunda zararın tümünü tek tarafa yüklemek adil değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun görüşü:
"Kaçınılmazlığın yükünü taraflardan sadece birine yüklemek, adalet duygusunu zedeler. Kaçınılmazlık, her iki taraf açısından da önlenemez bir olay olduğuna göre, beklenmeyen olayın neden olduğu olumsuz sonuçlara her iki taraf da katlanmalıdır."
Hakkaniyet İlkesi ve %60-%40 Formülü
Yargıtay'ın yerleşik uygulaması şudur:
Tamamen kaçınılmazlık durumunda:
- İşveren sorumluluğu: %60
- İşçi sorumluluğu: %40
Bu oranın gerekçeleri:
- İşçi-işveren arası güç dengesizliği
- Nimet-külfet dengesi (işveren kazançtan faydalanır)
- Sosyal devlet ilkesi
- İşçiyi koruma prensibi
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi kararından:
"İş kazasının meydana gelmesinde tamamen kaçınılmazlığın etkili olduğu durumlarda, hakim tarafından... tazminat belirlenirken hakkaniyet ilkeleri gözetilerek işverenin %60, işçinin ise %40 kusurlu olduğunun kabulü adil bir çözüm olacaktır."
Yargıtay Kararları Işığında Kaçınılmazlık Uygulaması
Hukuk Genel Kurulu Kararları
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kaçınılmazlık konusunda temel ilkeleri belirlemiştir:
2013 tarihli önemli karar:
"İşverenin İSG mevzuatına aykırı hareketi tespit edilmiş ise kaçınılmazlıktan söz edilemez. Yapılması gereken, mevzuat uyarınca hangi önlemlerin alınması gerektiği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalının uyup uymadığı yönlerinin yargısal denetime elverir biçimde irdelendiği rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurmaktır."
Özel Daire Kararları
21. Hukuk Dairesi, iş kazası davalarında uzmanlaşmış dairedir ve şu ilkeleri benimser:
Kalp krizi vakaları için:
"Kalp krizi sonucu gerçekleşen iş kazalarında kaçınılmazlığın söz konusu olmayacağı dikkate alınarak işveren kusuru ile bünyesel faktör arasındaki dağılımın ne miktarda olduğunun tespiti gerekmektedir."
İçtihat Gelişimi ve Değişen Yaklaşımlar
Eski yaklaşım: Kaçınılmazlık = Sorumsuzluk Yeni yaklaşım: Kaçınılmazlık = Oransal sorumluluk
Bu değişim sosyal devlet anlayışının güçlenmesi ve işçi haklarının korunması isteğinden kaynaklanmaktadır.
Örnek Olaylar ve Değerlendirmeler
Örnek 1 - Madde Sıçraması:
"Balyozdan sıçrayan bir taş parçasının sigortalının gözüne isabet etmesi sonucu meydana gelen iş kazasında, işveren tarafından alınması gereken tüm tedbirler alınmadığı gerekçesiyle kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceğine karar verilmiştir."
Sonuç: Gözlük takılması gerekirdi, kaçınılmazlık yok.
Örnek 2 - Sel Felaketi:
"İşyerinin bahçesinde, işyerine ait araçta bulunan sigortalı, sel baskını sonucunda vefat etmiştir. Yargıtay, servis aracının yük nakline uygun olduğu, yolcu taşımaya uygun olmadığı... gerekçesiyle iş kazasında kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceğine hükmetmiştir."
Sonuç: Araç uygun değildi, önlem alınmalıydı, kaçınılmazlık yok.
Kaçınılmazlığın Tespitinde Dikkat Edilecek Hususlar
Bilirkişi Raporlarının Önemi
Kaçınılmazlık tespiti teknik bir konudur ve mutlaka uzman bilirkişi raporu gerekir. Bilirkişi raporunda şu hususlar incelenmelidir:
- Mevzuat uyarınca hangi önlemler alınmalıydı?
- Bu önlemler işverence alındı mı?
- Alınan önlemlere işçi uydu mu?
- Bilimsel ve teknik kurallar gereği başka önlem var mıydı?
İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemlerinin Değerlendirilmesi
Kritik soru: "İşveren gerçekten tüm önlemleri aldı mı?"
Değerlendirme alanları:
- Teknik önlemler: Makine güvenliği, koruyucu donanım
- Örgütsel önlemler: Eğitim, talimat, denetim
- Kişisel önlemler: Koruyucu ekipman kullanımı
- Tıbbi önlemler: Sağlık muayenesi, meslek hastalığı taraması
Dikkat: En küçük bir ihmal bile kaçınılmazlık savını çürütür.
Somut Olay Analizi
Her olay kendine özgüdür. Genel kurallar olmakla birlikte, somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapılmalıdır.
Değerlendirme kriterleri:
- Olayın türü: Ani gelişen mi, öngörülebilir mi?
- İşin niteliği: Riskli sektör mü, olağan iş mi?
- Alınan önlemler: Yeterli mi, eksik mi?
- Zamanı: O dönemde hangi teknoloji vardı?
Kaçınılmazlık ve Bünyesel Faktörler
Önemli ayrım: Kaçınılmazlık ile bünyesel faktör farklı kavramlardır.
Kaçınılmazlık: Dış etkenlerden kaynaklanan önlenemez durumlar Bünyesel faktör: Kişinin kendi vücut yapısından kaynaklanan durumlar
Yargıtay'ın açıklaması:
"Kaçınılmazlıktan farklı olarak bünyesel faktörden davalı işverenin sorumlu tutulması mümkün değildir."
Özel Durumlar ve Kaçınılmazlık
Kalp Krizi ve Beyin Kanaması Vakaları
Bu vakalar özel dikkat gerektirir çünkü hem bünyesel faktör hem de iş şartları etkili olabilir.
Yargıtay'ın araştırma kriterleri:
- Periyodik sağlık muayenesi yapıldı mı?
- Kalp rahatsızlığı önceden biliniyor muydu?
- İstirahat raporu geçmişi var mı?
- Ağır çalışma yaptırıldı mı?
- Stres ve gerginlik yaratacak olay oldu mu?
Doğal Afetler
Doğal afetler potansiyel kaçınılmazlık nedenleridir, ancak her zaman değil.
Değerlendirme soruları:
- Bina dayanıklı mıydı?
- Güvenlik önlemleri alınmış mıydı?
- Tahliye planı var mıydı?
- Erken uyarı sistemi çalışıyor muydu?
Teknik Arızalar
Makine arızaları da kaçınılmazlık oluşturabilir, şartlar:
- Düzenli bakım yapılmış olmalı
- Güvenlik sistemleri çalışır olmalı
- Operatör eğitimi verilmiş olmalı
- Acil durdurma sistemi bulunmalı
Kaçınılmazlığın Hukuki Sonuçları
Tazminat Hesaplamasına Etkisi
Kaçınılmazlık oranı tazminat hesabını doğrudan etkiler:
Örnek hesaplama:
- Toplam zarar: 100.000 TL
- İşveren kusuru: %60
- Kaçınılmazlık: %40
- İşverenin ödeyeceği: 60.000 TL
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun Rücu Hakkı
SGK yaptığı ödemeleri işverenden geri isteyebilir (rücu). Kaçınılmazlık bu rücuyu da etkiler:
- Mutlak kaçınılmazlık: Rücu yok
- Nispi kaçınılmazlık: Oransal rücu
İç Tavan ve Dış Tavan Uygulaması
İç tavan: SGK'nın yaptığı harcamalar Dış tavan: İşçinin işverenden isteyebileceği miktar
Kaçınılmazlık her iki tavanı da etkiler ve işverenin lehine sonuç doğurur.
Cezai Sorumluluk Açısından Değerlendirme
Ceza hukuku açısından kaçınılmazlık taksirin varlığını etkiler:
- Öngörülebilir olay varsa taksir vardır
- Öngörülemeyen (kaçınılmaz) olay varsa taksir yoktur
Dikkat edilmesi gereken nokta: Hukuki sorumluluk ile cezai sorumluluk farklı değerlendirilir. Hukuki açıdan kaçınılmazlık kabul edilse bile, öngörülebilirlik varsa cezai sorumluluk doğabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na göre:
"İşverenin risklerin farkında olmasına rağmen önlem almadığı için bilinçli taksirle sorumlu tutulması gerekir."
Sonuç
İş kazalarında kaçınılmazlık ilkesi, tamamen önlenemez durumların tüm yükünün sadece işçiye ya da sadece işverene yüklenmesinin adaletsizliğini gidermekte ve hakkaniyet temelinde çözüm sunmaktadır.
Çalışmamızda görüldüğü üzere, kaçınılmazlığın kabulü için işverenin tüm yasal yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmiş olması şarttır. En küçük bir ihmal veya mevzuat ihlali durumunda kaçınılmazlık savı kabul edilmez. Bu yaklaşım, işçi sağlığı ve güvenliği standartlarının yükseltilmesi açısından son derece önemlidir.
Yargıtay uygulaması, kaçınılmazlık durumlarında %60-%40 oransal sorumluluk formülü ile adil bir çözüm geliştirmiştir. Bu formül, işçi-işveren arasındaki güç dengesizliği ve sosyal devlet ilkesi gözetilerek oluşturulmuştur. İşverenin %60 oranında sorumlu tutulması, nimet-külfet dengesi açısından da yerinde bir yaklaşımdır.
Mutlak kaçınılmazlık ile nispi kaçınılmazlık ayrımı, uygulamada karşılaşılan farklı durumların değerlendirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Mutlak kaçınılmazlığın nadir görülmesi, nispi kaçınılmazlığın ise oransal değerlendirme ile çözümlenmesi, hukuki güvenlik açısından olumlu bir gelişmedir.
Bilirkişi raporlarının teknik ve objektif olması, kaçınılmazlık tespitinde kritik önem taşımaktadır. Bu raporlarda bilimsel ve teknik kurallar esas alınarak yapılan değerlendirmeler, adil yargılamanın temelini oluşturmaktadır.
Akdemir Hukuk Bürosu
Daha detaylı bilgi almak ve hukuki danışmanlık için İstanbul Kartal/Soğanlık'ta bulunan Akdemir Hukuk Bürosu'nu ziyaret edebilir veya 0 505 589 86 36 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. İş Hukuku alanında uzman büromuz, sizlere hukuki destek sağlamaya hazırdır.
Avukat Muhammet Akdemir Kimdir?
- Akdemir Hukuk Bürosu kurucumuz Muhammet Akdemir Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
- 2011 yılında Patent Vekili Ruhsatnamesi almıştır.
- 2013 yılında Avukatlık Ruhsatnamesini almıştır.
- Aynı yıl Iğdır Ticaret İl Müdürlüğünde Tüketici hakem heyetinde raportör olarak göreve başlamıştır.
- 2014 Yılında Ticaret Bakanlığı merkez kadrosunda Avukat olarak atanmıştır.
- 2 yıllık Kurum Avukatlığı görevinden sonra 2016 yılında Hakim Stajyer olarak İstanbul Anadolu Adliyesinde görev yapmıştır.
- 2017 yılından beri serbest Avukatlık yapmaktadır.